fbpx
Şizofreni Nedir? Psikolojik Rahatslıklar Hakkında
Şizofreni Nedir?

Şizofreni Nedir? Potansiyel Suçlu Adayı mı?

Şizofreni Nedir? Potansiyel Suçlu Adayı mı?

Türkiye’de hastalar sosyal, toplumsal bir çok alanda çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Türk toplumu olarak bu sorunlara bazılarına odaklanır, bazısını da görmezden gelir.

Birçok hasta ile empati yaparken diğerlerine suçlu gözüyle bakıyoruz. Ön yargılardan dolayı en çok mağdur olan hastalık gruplarından birisi olan şizofreni hastalığına onların gözlerinden bakmak istiyoruz.

Peki şizofreni nedir?

Şizofreni kişiyi gerçek olaylardan, dış dünyadan koparıp, kendi içerisinde yaşatan, idrak, konuşma ve davranış bozukluğu gösteren bir beyin hastalığıdır. Tam manasıyla bir hardware / donanım sorunudur. Bütün psikiyatrik bozuklukların sebebi prefrontal korteksteki nöronal dejenerasyon / harabiyet olmasına rağmen, şizofrenideki durumu prefrontal korteksin neredeyse tamamen yanlış geliştiği ve bu durumun da normal bir algının önüne geçtiği hal olarak tarif edebiliriz. Biraz bilimsellikten çıkarak kişinin çevresinde olup bitenleri değerlendirme, olaylara bakışı, diğer insanlarla olan ilişkisi hastalığın etkisi ile tekrar şekillenmektedir.

Şizofrenide en tipik bulgular hezeyan, halüsinasyon uygusuz duygulanma, kendiyle aşırı ilgilenme ve içe kapanmadır. Şizofreni toplumda görülme sıklığı %1’dir. Psikoz grubu hastalıklarının en sık olanıdır. Gerçek kanıtlara rağmen değiştirilemeyen düşünceleri ifade eder. Beni takip ediyorlar, beni zehirlemek isteyenler vb. Halüsinasyon ise obje olmadan algıdır (kulağa konuşan sesler vb.). Doğru algılama ve yorumlama biçimleri onlar için değildir. Kişinin eskiden değer verdiği kavramlar artık onlar için anlamsız hâle gelirken, kendi dünyalarında yarattığı değerler, korkular, düşünceler her zaman onun için ön plana çıkar.

Hastalığın sebepleri nelerdir? Şizofreni Hastalığının sebebi nedir?

Şizofreni hastalığının ortaya çıkışı tek bir sebebe bağlı değildir. Şizofrenin ortaya çıkmasında rol oynayan başlıca başlıkları listeleyebiliriz.

  1. Kalıtımsal nedenler
  2. Beyindeki yapısal değişikliklerin rolü
  3. Beyindeki kimyasal maddelerin rolü
  4. Çevresel faktörlerin rolü

Gibi 4 başlık altında toplayabiliriz şizofreni hastalığının sebebini. Şizofreni, kalıtımsal yatkınlık, çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Anne veya babası hasta ise şizofreni hastalığa yakalanma yüzdesindeki riski %12,5-13,8’e kadar ciddi bir yüzdedir. Anne ve babanın ikisi de hasta ise bu yüzde risk %35 ve %50 arasında artmaktadır.

Şizofreni şayet doğuştan bir psikiyatrik bozukluksa, ergenlikten veya çocukluktan önce belirtileri olur mu?

Çocukluk dönemindeki bilişsel eylemler son derece basit ve sınırlı olduğundan ve çocuğun eylemleri büyük ölçüde dürtüsel motivasyonlarla belirlendiğinden, şizofreni geni taşıyan bir çocuk ile taşımayan arasında bir fark gözlemlemek neredeyse olanaksızdır. Ama ailesinde bir şizofreni vakası olmayan bir bireyin veya ergenlik dönemindeki bir çocuğun şizofreniye olasılık dahilindedir.

Bu ihtimali tetikleyen en büyük sebep de, çocuğun anne karnında maruz kaldığı nöronal strestir.

Bir çocuğun anne karnındaki nöronal ağ gelişimi sağlıklı bir şekilde seyretmemiş ve bu çocuk genetik olarak şizofreniye yatkın olsa dahi çocuğun muhakkak şizofren olması icap etmez.

Yani doğru bir eğitimle çocuk şizofreniden kurtulabileceği gibi; yanlış bir eğitim ile de genetik olarak şizofreniye hiçbir yatkınlığı olmayan bir birey de şizofreni olabilir.

Şizofreni Nedir? Psikolojik Rahatslıklar Hakkında
Şizofreni Nedir? Psikolojik Rahatslıklar Hakkında

Şizofreni başlangıç ve belirtileri nedir?

Şizofreni sinsi ve yavaş başlayabildiği gibi birdenbire ve herhangi bir psikolojik rahatsızlık veya stresle de başlayabilir. Hastalık bazı hastalarda iyileşmeler ve nükslerle devam eder. Bazı hastalarda ise kronikleşir ve uzun bir süreç izler. Bazı hastalarda ise tamamen iyileşme gözükmektedir.

Hastalığın gidişi ve sonlanışını önceden kestirmek hemen hemen imkânsızdır. Çalışmalar şizofrenlerin en az %30-40’ının orta ve iyi derecede düzeldiklerini, aileye, işe ve sosyal yaşama uyum sağlayabildiklerini göstermektedir. Şizofreninin tipik bir belirtisi yoktur.

Phineas Gage, demiryolu işçisi olarak çalışırken TNT patlaması sonucu kafasına isabet eden demir çubukla frotan lobu yaralanmış ve ölmemiştir. Fakat sonrasında aksi, küfürbaz, cinsel saldırganlık eğilimi almış olan garip bir kişiye dönüşmüştür.

Üst tarafta bahsettiğim olay canice olabilir. Ama şizofreni birden bir nükslerle devam eder. Tipik bir belirtisi olmadığını anlatmak istemiştim.

Bazı şizofrenler önemli düşünce bozuklukları da yaşar. Takip edildiklerine, başkası tarafından öldürüleceğine, kendisine kötülük yapılacağına inanabilir ve dışarı çıkmaktan korkup kendilerini eve kapatabilirler.

Şizofreni genetik midir?

Şizofreni hastalarının ailelerinde bu hastalık toplum ortalamasına göre daha sık görülmektedir. Şizofren olan her 10 kişiden birinin yakın akrabaları arasında bu hastalık görülebilir. Anne ya da babasından biri şizofreni hastası olan çocuğun bu hastalığa yakalanma riski %12’dir. Kardeşlerden biri şizofreni hastası ise diğer kardeşlerde hastalığın görülme olasılığı %8’dir. Ailesel yatkınlığın nedeni anne babanın yetiştirme tarzı değildir. Şizofrenide genetik yatkınlığın önemi bilinmekle birlikte hastalıktan hangi genlerin sorumlu olduğu kesin olarak netlik kazanmamıştır. Eldeki veriler birden fazla genin rol oynadığını düşündürmektedir.

Yoğun stres veya üzüntü şizofreniye neden olur mu?

Yanlış bildiklerimizden birisidir bu olaydır yani yaşanan kötü bir olaydan ortaya çıktığı düşüncesi yanlıştır. Bu düşünceden dolayı ailenin gereksiz yere kendisini kaygı bozukluğu yaşatmasına iter. Bu arada Anksiyete hakkında daha önce bir yazı yazmıştık ona da bakmak isterseniz buradan bakabilirsiniz. Çevreyi ve suçlaması yapılmaktadır aile tarafından. Stres ve üzüntü sağlıklı kişilerde şizofreniye yol açmamaktadır. Ancak ağır stres sebepleri yatkınlığı olan kişilerde hastalığı ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Şizofreni hastası olan bireyde zekâ geriliği var mıdır? Toplumun deyimiyle “deli midir?”

Yanlış inançlardan birisidir bu olay. Şizofreni hastalığı zekâ geriliminden dolayı olduğudur. Şizofreni hastalığı ile zekânın herhangi bir ilişiği yoktur. Ancak kişide hastalığın etkisi ile olaylara bakış ve yorumlaması değişmiş olabilir. Bu durum zekâda düşüşe örneklerdir.

En çok merak edilen soru: Şizofreni hastaları saldırgan olur mu?

Bunun içinde ufak bir olaydan bahsediyorum.

“Çivici” lakabıyla bilinen katil bir iş kazası sonucu 35.000 volt elektrik akımına maruz kaldıktan sonra garip bir kişiye dönüşerek sanrılarının etkisiyle birçok kişinin kafasına çivi çakarak ölümüne sebep olmuştur.

Şizofreni hastalarında kendisine ve çevresine zarar verici davranışlar kimi zaman ortaya çıkabilir. Genellikle bu durum hastalığın kriz zamanlarında görünmektedir. Gerçek hayattan kopmasından dolayı hasta olan kişi sinirlenebilir ve saldırgan olabilir. Çevresindeki olayları yanlış yorumlamasından dolayı ve gerçek dışı seslerin etkisiyle kendisine gelecek zararlardan kendisini korumak için savunmaya geçer.

Kriz zamanında hastaya bağırmak, azarlamak ve hareketlerini kontrol altına almak yanlış bir davranıştır. Bu olaylarda ailelerin soğuk kanlı ve anlayışlı karşılaşması ve bu şekilde yaklaşmaları uygundur.

İlaç tedavisinde yaşanan sorunlar nelerdir? İlaç almayı reddetme nedenleri:

  • Hasta olduğunu kabul etmemek
  • İlaca bağlı istenmeyen yan etkiler 16 Şizofreni Psikoeğitim
  • İlaç almanın kişiye hasta olduğunu hatırlatması
  • Kendisini iyi hissettiğinden ilaç almayı unutmak ya da ihtiyacı olmadığını düşünerek ilacı bırakmak
Şizofreni Nedir? Psikolojik Rahatslıklar Hakkında
Şizofreni Nedir? Psikolojik Rahatslıklar Hakkında

İlaçların yan etkisi var mıdır?

Bu konuda tam olarak net bir şey dememiz mümkün değildir. Ama ilaç tedavisi zamanında hasta yakın şekilde izlenmelidir. Her ilaç gibi yan etkileri olan psikolojik ilaçlardır bu ilaçlar. En sık görülen yan etkilerden bahsedecek olursak, aşırı uyku hali, konuşmanın peltekleşmesi, hareketlerin yavaşlaması, zihinsel donukluk hali, tükürük salgısında artışlar, ellerde titreme, bacaklarda huzursuzluk sebebi ile sürekli dolaşma ihtiyacı, cinsel fonksiyonlarda gerileme, kadınlarda regl düzensizliği ve göğüslerinden sıvı gelmesi gibi bir çok sık görülen yan etkileri vardır. Bu yan etkilerden dolayı doktorunuzla düzenli olarak görüşmenizi tavsiye ederiz.

İlaç kullanmak istemeyen hasta için ne yapılabilir?

Hastalar genellikle, hasta olduklarını kabul etmek istemezler. Eğer hasta ileri seviye şizofreni hastalıklar belirtileri gösteriyorsa ve hastane, ilaç tedavisi istemiyorsa hastaneye yatırılması gerekiyor.

İlaçları azaltmak için neler yapılabilir?

Hastanın ilaçla ilgili fikirleri dinlemek ve hastaya anlayışlı olmanız gerekmektedir. Hastanın üzerinde bir tehdit olmaktansa ilaçlarını kullanmadığı durumda hastaneye yatırabileceğini anlatmak daha sağlıklı ve faydalı olacaktır.

Okutmak, muska yazdırmak işe yarar mı?

Hastalığın farklı olması sebebiyle hastanın yakınları genelde üfürükçü, hocalara götürmeyi düşünebilir. Bu şekilde bir hata lütfen yapmayın. Bazı aile yakınları ise hastalığın uzun sürmesinden bunaldıkları için bu tür arayışlara yönelmektedir. Ama her iki dediğim içinde şu bilinmelidir ki: Şizofreni bir beyin hastalığıdır. Bu tür tedavi arayışları zaman kaybı ve hastalığın kronikleşmesine sebep olarak hastaya ve aileye zarar vermektedir.

Tek tedavi ilaç mıdır?

İlaç tedavisi mutlaka gereklidir. Ancak bazı hastalık tablolarında elektroşok tedavisinden de yarar sağlanabilir. Hastalık belirtileri kontrol altına alındıktan sonra grup tedavileri, çeşitli davranışçı tedaviler, destekleyici yöndeki yaklaşımlardan yararlanılabilir. Bu tedavilerden ilacını düzenli alan hastalar faydalanabilmektedir.

Damgalama ve damgalamamanın sonuçları nedir?

Şizofreni tedavisindeki en önemli engellerden birisi şizofreniyle ilişkili damgalama ve ayrımcılık sorundur. Damga, hastalığın gelişimi ve sonuçları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Şizofreniye yönelik damga sadece hastaları değil, hastaların ailelerini, yakınlarını ve sağlık görevlilerini de etkilemektedir.

Damgalama ve ayrımcılığı azaltmak için neler yapılabilir? Şizofreniye yönelik damgalama ve ayrımcılığı azaltmak için;

  1. insanların davranışlarını eğitim yoluyla ve çeşitli programlarla değiştirmek.
  2. Kamu politikasını ve yasaları ayrımcılığı azaltacak ve hastalara yasal koruma olanaklarını artıracak yönde değiştirmek gerekmektedir.

Aşağıdaki çalışmalar, damgalama ile mücadelede şizofreni hastalarının yaşam kalitesini yükseltmeye yardımcı olabilir.

  1. Belirtileri kontrol altına alan ve yan etkileri azaltan tedavi stratejilerinin kullanımını arttırmak.
  2. Toplumsal davranışları değiştirmeyi hedefleyen eğitim faaliyetlerini başlatmak
  3. Öğretmen ve sağlık görevlilerinin eğitiminde damgalamaya karşı eğitime yer vermek.
  4. Yaşam kalitesini artıran ve yan etkileri az olduğu için damgaya sebep olmayan ilaçların geliştirilmesine yönelmek
  5. Hastaların ve ailelerinin hastalıkla birlikte yaşamalarına yönelik psikolojik eğitime ağırlık vermek.

 

Hastalar için tavsiyelerimiz;

İlaçlarınızı almayı aksatmamalısınız. Tek çözüm ilaçlardır. Gününüzü ve gecenizi iyi düzenlemelisiniz yeteri kadar uyumaya dikkat etmelisiniz. Yeteri kadar uyumamak krize sebep olabilir. Stres gibi durumlarda üstesinden gelmek ve etkisini azaltmak için terapide öğretilen yöntemleri denemenizi tavsiye ederiz. Günlük yaptıklarınızı yapmalısınız. Günde 3 öğün yemek, düzenli aralıklarla spor yapabilirsiniz. Odanızı, evinizi temiz tutmalısınız. Temizlik konusunda yardıma ihtiyacınız varsa aile bireylerinden yardım isteyebilirsiniz. Alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılıklarınızı bırakmanız ve ya uyuşturucu hariç alkol ve sigarayı aşırı tüketmemeye özen göstermelisiniz.

Yaşantınızın belirli bir düzenli olmalı. Her gün kaçta kalkıyorsanız o saatlerde kalkmaya ve yattığınız saatlerde uyumaya özen göstermelisiniz. Arkadaşlarınızla ilişkilerinizi kesmemelisiniz. Bunu size yararı çok fazla olacaktır. Aynı zamanda psikiyatristinizle ve tedavi ekibi ile alakanızı kesmemelisiniz.

Hasta yakınları için tavsiyelerimiz;

  1. Şizofreninin nadir görülen bir hastalık olmadığını kabul etmelisiniz.
  2. Şizofreni hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi edinmelisiniz.
  3. Asla kendinizi suçlamamalısınız.
  4. Bu konuda sağlık profesyonellerinden yardım istemelisiniz. Bu kişilerin şizofreniyle mücadele konusunda sizinle iş birliğine istekli olmasına, hastalığı anlamanıza yardımcı olabilecek özellikte olmasına dikkat etmelisiniz.
  5. Şizofreni Dostları Derneği gibi, hasta yakını dernekleriyle bağlantı kurabilirsiniz.
  6. Şizofreni gibi karmaşık bir hastalıkla mücadele ederken sadece kendi doğru bildiklerinize göre davranmanın yetmeyeceğini kabul etmelisiniz. Hastanın yakınları olarak bu konuda eğitime ihtiyacınız vardır.
  7. Yakınları olarak sizlerin maruz kaldığı, giderek artan baskıların nereden kaynaklandığını düşünmelisiniz.
  8. Ailenin diğer üyelerinin gereksinimlerine de dikkat etmelisiniz.
  9. Şizofreni hastalığı olan yakınınız için kendinizi sınırsızca feda etmenin etkili bir bakım ve mücadeleye zarar verdiğini unutmamalısınız.
  10. Şizofrenisi olan yakınınızla sabahtan akşama kadar vakit geçirmenin size de yakınınıza da faydası olmayacağının farkına varmalısınız.
  11. Özellikle evden dışarı çıkmanızı kolaylaştıracak hobiler edinmeli, arkadaşlıklar kurmalısınız.
  12. Kendi sağlığınıza dikkat etmelisiniz.
  13. Beslenmenize dikkat etmelisiniz.
  14. Yeterince uyumalısınız.
  15. Mümkün olduğunca yürüyüş yapmalısınız.
  16. Her gün kendiniz için belirli bir süre ayırmalısınız.
  17. Bir kursa devam edebilirsiniz.
  18. Üzüntü ve sorunlarınızı yakınlarınızla paylaşabilirsiniz.
  19. İmkânlarınız uygunsa tatile çıkabilirsiniz.
  20. Kendinizi suçlamaktan ve eleştirmekten kaçmalısınız.
  21. Aile içinde iş bölümü yapmalısınız.
  22. Ailenizin diğer üyelerini ihmal etmemelisiniz.
  23. Her şeye karşın hayatın devam ettiğini unutmamalısınız.
  24. Hem kendinizin, hem yakınınızın özgürlüğünü sağlayacak bir bakış açısı geliştirmelisiniz.
  25. Bu mücadelede başarıya ulaşan hasta yakınlarını diğerlerinden ayıran şeyin değişebilme ve olaylara farklı bakabilme yeteneği olduğunu unutmamalısınız.
  26. Kendinize özen göstermelisiniz.

 

Unutmayalım ki;

 

Şizofreni insanın yaşadığı gerçeklikten uzaklaşarak kendine özgü bir dünya yarattığı bir durumdur.