fbpx
RESİM, PSİKOLOJİ VE ÇOCUGUN DÜNYASINDA RESİM
RESİM, PSİKOLOJİ VE ÇOCUGUN DÜNYASINDA RESİM

Resim, Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim

Resim, Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim

Resim Sanatı; bazı düşüncelerin, amaçların, durumların, olayların; beceri ve düş gücünü kullanarak ifade edilmesine ve başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı insan etkinliğidir.

Sanat yoluyla bireyin kendisini ifade etmesi, sağlıklı bir duygusal gelişme açısından temel öneme sahiptir.

Resim Sanatı; sanat tarihi bakımından incelendiği kadar, ctnolojik, sosyolojik ve psikolojik yönlerden de incelenmektedir.

Psikolojide resim; derinlik, kurgu, renk gibi sanatsal açılardan uzak, salt ruhsal gelişim, ruhsal problemler açısından ilk kez 189ü’da Binet tarafından ele alınmıştır. “Resimlerin Tefsiri” adlı yayınla resmin psikolojik yam ele alınmıştır. Alfred Binet’ten sonra birçok resmin ama en çokta çocuk resimlerinin psikolojik açidan psikologlar tarafından ele alındığı görülmüştür.

Resimleri analiz ederek, inceleyerek kullanmak ve değerlendirmeye almak insan psişizmine girebilmenin en doğal ve uygun yoludur, aracıdır.

Resim Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim konumuzda önem vermek istediğimiz diğer konu ise psikolojinin resimlerde aradığı şey içsel dünyadır.

Degas “Sanatın gayesi, dış imgeleri iyi gören bir göz olmak değil, doğayı taklit yoluyla da olsa kalbi, düşünce ve dünya görüşünü re’sme aktarmaktır.'” Sözleri sanatı düşünsel yapımn ve içsel dünyanın bir yansıması olduğunu anlatmaktadır.

Buna bir örnek, Van Gogh’un resimlerinde görülen duyarlı, hassas, buhranlı, huysuz yaşamının dairesel, karışık fırça tuşlarıyla oluşmuş kurgularıdır.

Bu bakış açısı Van Gogh resimlerinin psikolojik açıdan incelediğimizdeortaya çıkmaktadır.

Küçük yaşlarda sözcüklerden daha güçlü bir anlatım aracı olan resim, bize çocuğun iç dünyas} ve büyüme süreci hakkında önemli bilgiler verir. Bu süreçte çocuk çizgileriyle kendini ifade eder.

Çocuk resmiyle ilgili önemli görüşlerin başında gelişim aşamalanna göre çocuk resmini sınıflandıran görüşler gelmektedir.

Kersheiner (1905) Almanya’daki okul çocuklarının binlerce resmi üzerinde yaptığı inceleme sonucunda yaşlarını da göz önünde bulundurarak beş temel kategori oluşturmuştur.

Bunlar;

  1. Karalama evresi (2-4 yaş).
  2. Şema öncesi dönem (4-7 yaş).
  3. Şcmatik dönem (7-9 yaş).
  4. Gerçeklik gruplaşma dönemi (9-12 yaş).
  5. Görünürde doğalcılık dönemi (12-14 yaş).

1.KARALAMA DÖNEMİ (2.4 Yaş)

Bu dönemde çocuk; insan figürü çizmek için basit ve eksik çizgiler kullanır.

karalama
Resim Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim

2.ŞEMA ÖNCESİ DÖNEM (4-7 Yaş)

Şema öncesi dönemde çocuk için en önemli bölüm kafadır. Dairenin içine yerleştirdiği bazı işaretlerle ağız, burun, ve gözü gösterir.

ŞEMA ÖNCESİ DÖNEM
Resim Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim

Şema öncesi evresinde çocuk, canlandırmak istediği obje ya da kavram ile ilişki kurmak kaygısım yaşamaya başlar. Bu ona büyük bir doyum sağlar.

Genelde dört yaş civarında çocuklar oldukça tanınabilecek biçimler çizmeye başlarıar.

Bu dönemde çocuk; aynı zamanda özneldir. Duyguların egemenliğindedir. Fantezi ve hayallerle doludur. Kültürel, mantıksal kısaltmalarla biçimlendirilmelidir. Bunun sonucu olarak insan çizimleri şematiktir, vücut oranları gerçek dışıdır. Perspektif yoktur.

Çocuk kalemi, yetişkinler gibi tutar. Düşündüklerini etkin bir hayal gücüyle kağıda geçirir. Cisimlerin mekanla bağlantıları zayıftır.

3. ŞEMATİK DÖNEM (7-9 Yaş)

Bu dönemde çocuk, temsili şekiııeri objelerle sualayabilmektedir.

İnsan figüründe çocuk; bilinen bazı sembolleri kullanmaya başlar ve betimler. Her uzvu farklı sembollerle oluşturur. Bu şemalar; geometrik şekilleri de içerirler. Bunları genelde yüz ve vücut şeması için kullanır.

Bu yaş çocukları, aynı zamanda mekansal ilişkileri de resimlerine aktarabilirler.

şematik dönem
Resim Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim

Çocuk artık; “Ben toprak üzerindeyim, otomobil de toprak üzerinde, ot toprakta yetişiyor. Yukan da gökyüzü… Her şey, tüm cisimler toprak üzerindedir” gibi bir mantıksal kurgu içinde düşünür.

Belirli şemaların ortaya çıkması yetişkinlere çocukların gelişimi hakkında önemli bilgi vermektedir.

Çocuk artık resimlerinde sadece kendisi ile olan ilişkilerini değil başkalarının birbirleriyle olan mantıksal ilişkilerini de göstermektedir.

Bu dönemde çocuk, daha az kendisine yöneliktir. Çevresinden haberdardır. Resimde, zengin bir şeması olan çocuğun çevresindeki her şeyin daha çok farkında olduğunu görmek mümkündür.

4.GERÇEKLİK (GRUPLAŞMA) DÖNEMİ (9-12 Yaş)

Bu yaşlardaki çocuk artık toplumun bir üyesi olduğundan haberdardır, bu haberdar oluşu çizgilerine yansıtmaya başlamıştır.

Bu dönemdeki çocuğun daha önceki çalışmalarına orama ayrıntılı çizgiler çizdiği ve daha gerçekçi bir yaklaşımda olduğu gözlemlenmektedir.

Gerçeklik
Resim Psikoloji ve Çocuğun Dünyasında Resim

Bu evrede çocukların en büyük gereksinimleri kendi kişiliklerini bulmaktır. Çocuklar bu dönemlerinde resimlerini göstermekten, anlatmaktan pek hoşlanmazlar.

Bu evrede aynı zamanda kız ve erkek çocuklarında resim yaparken konu aynmları belirir.

Erkek çocuklar daha çok; araba, uçak, tren, savaş ve spor sahneleri çizerken, kızlar ise; kadın yüzleri, giysiler, evler, çiçekler, yavrulu hayvanlar çizerler.

Fiziksel, zihinsel ve duygusal büyüme sonucu artık daha önceki yıllarda kullandıklan üslup onları doyurmaz.

5.GÖRÜNÜRDE DOGALCILIK DÖNEMİ (12-14 Yaş)

Ergenliğin başlangıcına rastlayan bu dönemde çocukların giderek doğal çevrelerinden haberdar oldukları dikkati çeker. Çocuk artık bu dönemde objelerin orantılarım, derinliklerini çizgilerine yansıtır. Bu evrede insan figürünün büyük bir ayrıntıl’la çizildiği ve tahmin edilebileceği gibi, cinsel özekliliklerden haberdar olmanın büyük ölçüde arttığı, bunların resme yansıdığı gözlenmektedir.

Çocuk Resminde Çizgilerin Yorumu:

Çizgiler oluşturulan resimlerde; resmi yapan çocuğun mutlu olup olmadığını, arkadaş canlısı mı, değil mi, sakin mi, hırçın mı, enerjik mi, tembel mi, güçlümü, zayıf mı gibi temel özellikler ortaya çıkarılabilmektir.

Bu özelliklerin belirlenmesinde, yorumlanmasında özel belirti ve işaretlerden yararlanılmaktadır. Marvin Klepsch ve Laura Logie (1982) “ehildren Draw and TelI” adlı yapıtta çocuk resmindeki çizgilere şu psikolojik açıklamaları getirmişlerdir.

  • Büyük oranlı resimler; Çoğu kez iç kontrolü zayıf olan saldırgan çocuklar tarafından çizilmektedir.
  • Küçük çizgiler; Birkaç santimetre büyüklüğündeki resimler çoğunlukla, korkak, çekingen, içe dönük çocukların ürünleridir. Küçük boyut genellikle onların güvensizliklerinin simgesidir.
  • Baş çizimi; Çocuk resminde çok küçük ya da büyük kafa çizmek genelde; zihinsel açıdan yetersiz olan çocuklar tarafından veya tam tersi zihinsel açıdan kendini diğer çocuklardan daha ileride gören çocuklar tarafından çizilmektedir.
  • Ağız çizimi; Ağızın önemi; temel iletişim aracı olmasından kaynaklanmakatadır. Konuşma ve dil sorunu olan çocuklar kalın çizgilerle büyük ağız yapma yoluna giderler (Kekeme Hastalığı Nedir?). Çoğunlukla anne ve babalarına bağımlı çocukların resimlerinde ağız alanına saplandıkları dikkati çeker.
  • Gözler; Gözler hayatta büyük rol oynar. Dış dünyayla temasımızı ilk önce gözlerimizle sağlarız. Gözler; çocuk resimlerinde korunmal’ı, kollanmayı ifade eder.
  • Ayaklar; Büyük ayakların çizilmesi kendine güven duyma arzusunun simgesidir. Yorgun, ümitsizliğe düşmüş, deprime (çökkün) çocuklar ayak çizmekte güçlük çekerler.
  • Burun; Astımlı çocuklar çoğunlukla solunum güçlüğünden kaynaklanan sorunları nedeniyle burun çizgilerini vurgulayarak ya da büyük biçimde çizerler.
  • Kulaklar; Çok büyük kulaklar, işitme zorluğu olan çocuklar tarafından çizilir. Aynı zamanda, başkalannın kendi hakkında konuştuklarını düşünen kuşkucu çocuklar kulak figÜflerini vurguluyarak abartılı biçimde çizerler.
  • Parmaklar; Çocuk, eğer parmakları detaylı çiziyorsa bu obsesyonu göstermektedir.
  • Dişler; Dişler, saldırganlığıifade ederler. iri çizilmiş dişler aşın saldırganlık göstergesidir.
  • Eller; Resimlerinde, elleri gizleyerek, vücudun arkasına saklayarak çizen çocukların genelde ya tırnak yeme, ya da parmak emme alışkanlığı vardır.

Eksik Bırakılan Bölümler;

  • Eller; ellerin çizilmemesi düzensizliği, çevreye uyumda güçlük çekilmesini simgelernektedir.
  • Kollar; kolların çizilmemesi; güvensizliği dile getirmektedir. Güç ve .kuvvetin azlığını da belirlemektedir.
  • Bacaklar; bacakların çizilmemesi çocuğun kendini desteksiz hareketsiz olarak algılamasıyla eş anlamlıdır.
  • Ayaklar; Resimde ayaklann ç.izilmemesi çocuğun kendini yardımsız ve güvensiz hissetmesi anlamına gelir.
  • Burun; burun yokluğu, çocuğun güçsüzlüğünün göstergesidir.
  • Ağız; bir iletişim organının çizilmemesi başkalarıyla ilişki kurmakta zorluk çekildiğini gösterebilir. Bazı astımlı çocukların resimlerinde ağız ve burun çizmeyi ihmal ettikleri göıülmektedir.