fbpx
Doğal Seçilim Nedir?

Doğal Seçilim Nedir?

Doğal seçilim nedir sorusu sıklıkla merak edilir. Doğal seçilim, bir diğer ismi ile doğal seleksiyon veya canlılarda gelişme olarak adlandırılır. Doğada yaşamayı sürdüren, sürekli var olan ve güçlü sınıfında yer alan canlılar hayatta kalmayı başarır. Tüm canlı türleri için doğal seçilim geçerliliğini korur. Doğal seçilim tam anlamı ile yaşam mücadelesi veren canlıların genetik yapısında hiçbir değişme olmaksızın farklılaşmasını anlatır.

Doğal seçilim nedir sorusuna verilecek en iyi örnek bir kaplandan kaçan geyiktir. Bu ikilide hangisi en hızlı koşarsa hayatta kalmayı başarır. Doğal seçilim gereğince yaşam mücadelesi esnasında en güçlü olan zayıf olan her zaman elenir ve güçlü olan yaşamaya devam eder. Ancak yine doğal seçilimden örnekle yola çıkmak gerekirse kaplandan kaçan geyikler yaşam mücadelesinde galip gelmek için daha hızlı koşarlar ve bu da onları daha güçlü hale getirir.

Sonuç olarak geyik türünde herhangi bir değişim olmaz ancak doğal yaşam şartlarına daha uygun hale gelerek seleksiyon (seçilim) yaşamış olurlar. Doğal seçilimdeki amaç da bu şekildedir. Güçlü olanların hayatta kalmasını ve güçsüzlerin bu savaştan ayrılmasını amaçlarken, kalıtsal özellikleri bakımından iyi olanların genlerini bir sonraki kuşağa aktarmasını sağlar.

Doğal Seçilim Nasıl Gerçekleşir?

Doğal seçilim yukarıda bahsedildiği gibi canlı gruplarının nüfus orantılarının o grubun hayatta kalması için kalıtsal özelliklerinin hayatta kalmasına ve üremesine elverişli olması durumudur. Kalıtsal özellikleri yani genleri daha iyi olan canlılar hayatta kalma, ergenlik çağına gelme ve üreme imkanları bakımından daha elverişli olmasıdır.

Kalıtsal özellikleri iyi olmayan, güçsüz olan canlılar ise gerek hayatta kalma bakımından gerekse üreme açısından diğer popülasyondaki bireylere daha başarısız olacaktır. Dolayısı ile kalıtsal özelliklerini bir sonraki kuşağa aktaramayacaklardır. Doğal seçilim mekanizması bu şekilde işler ve amaç güçsüz olan, hayatta kalmayı başaramayan canlıların sonraki kuşağa genlerini aktarmasını önler. Sonuç olarak popülasyon sadece başarılı canlıların doğaya uyum sağlaması hedeflenir.

Yüzyıllar Önce Darwin Tarafından Ele Alınan Konu

Doğal seçilim konusu 19.yüzyılda Darwin tarafından ele alınmıştır. Darwin’in düşüncesine göre ‘’faydalı olmayan hiçbir değişim doğal seleksiyon yaratmaz’’. Gelişme olmadığı taktirde zayıf olan türler güçlü olan türlerden ayrıştırılmış olunur.

Eğer terim anlamı ile bakılırsa doğal seçilim kavramının pek çok tür ile örtüşmediği ortaya çıkıyor. Çünkü doğada fedakâr olan türler de mevcuttur. Bu konuya en iyi örnek karıncalardır. Saldırıya uğrayan karınca sürüsünde asker karıncaların kendilerini imha ederek sürüye uğrayacak olan istilanın önüne geçmeleri fedakârlık olarak adlandırılabilir. Bu türlerde mutlak yaşam mücadelesi tanım karşısında geçersiz sayılır.

Darwin ele aldığı kitap olan ‘’Türlerin Kökeni’’ eserinde doğal seçilim kavramının canlıları daha mükemmel hale getirdiğini ele almıştır. Bu tez doğal seleksiyon tabirinin evrime sebep olduğu kanısı da yanlış çıkarır. Bu konuya da arılardan örnek vermek mümkündür. Mesela, doğa şartlarından ötürü bal arıları çok az bir bal mumu ile bütün bir peteği bal ile doldurabilir. Bu da canlılardaki gelişime en iyi doğal seçilim örneğidir. Tüm bu doğal seçilim örnekleri evrimciler ile ters düşse de bu konuya dair kesin bir açıklama yoktur.

Doğal Seçilim Doğa Yasası Mıdır?

Doğal seçilim, çok ciddi bir doğa yasasıdır. Bunun sebebi ise vahşi doğanın dışarıdan göründüğü kadar kolay olmaması ve en ufak bir hatanın ölümü getirmesidir. Fakat hiçbir canlı aynı olmadığı için ve birtakım farklılıklar yaşadığı için doğadaki bazı canlılar daha uyumlu olurken bazıları daha uyumsuz olabiliyor. Bu durum da doğada doğal seçilim tabirinin var olduğunu ve gerekliliğini ortaya koyuyor.

Doğal Seçilim ile Evrim Arasında Bir İlişki Var Mıdır?

Evrim teorisine göre doğal seçilim kafa karıştıran bir tanım olsa da şu gerçeği unutmamak gerekir; ‘’evrim geçiren bireyler değil, popülasyonlardır’’. Örneğin bir insan tek başına hayatı boyunca evrim geçirmez, bunun yerine bir insan popülasyonu kendini geliştirir ve genlerini en iyi şekilde yeni nesle aktarır. Bu sayede nesilden nesle yeni gelişmeler ve birikmeler görülür. Evrim ile doğal seçilim arasındaki ilişki bu şekildedir. Yani, iki kavram aynı değil tam tersine birbirinin zıttı şeklindedir.

Doğal Seçilim Tipleri

Doğal seçilim 3 farklı tipten oluşur.

  1. Yönlü Doğal Seçilim: Türlerde belli bir özelliğin avantajlı olması durumunda, avantajın doğru yönde ilerlemesi ve o özelliğe sahip olan bireylerin avantajlı konuma geçmesini anlatır. Ancak bu avantajın doğa şartlarına göre değişebileceği de unutulmamalıdır.
  2. Sabitleyici Doğal Seçilim: Bu seçilim evrimin çan eğrisi ile bağdaştırılır. Ortalama veriler ile ilişik olan sabitleyici doğal seçilime pek çok örnek verilebilir. Örneğin 200 kadın arasından 120 kişi ortalama kadın kilosunda ise yani tahmini olarak 50-60 kg ise, geri kalan 80 kişi normalden zayıf ya da kiloludur. Bu tahminler grafiğe döküldüğü zaman ortaya çan eğrisi çıkar. Durum böyle olunca da sınırlarda olmak avantajsızlığı beraberinde getirir. Buna da en iyi örnek düşük doğum ağırlıklı bebeklerin ölüm riskini taşıyor olmasıdır.
  3. Bozucu Doğal Seçilim: Yine çan eğrisi ile ilişiği olan bozucu doğal seçilim içinde uçlarda olan değerler avantajlı konuma geçer. Bu konuya en iyi örnek bitkidir. Çok uzun boylu bitkiler uçucu hayvanlar tarafından tüketilirken yere yakın bitkiler de topraktaki hayvanlar tarafından tüketilir. Bu durumda orta boylu bitkiler avantajlı sayılır.

Her bir doğal seçilim tipi farklı özellikler taşısa bile amaç her zaman aynıdır. Güçlü olanı korumak ve hayatta kalma mücadelesinde iyilerin devam etmesini sağlamaktır. Doğal seçilim yıllardır vardır ve türü fark etmeksizin her canlıda görülür.

] }